AB tarafından hazırlanan son Beyaz Kitap, lojistiğin her iki ana kaleminde, taşımacılıkta ve depolamada çevreyi kirletmeyen, lojistiğin çevreye olan olumsuz etkisini azaltan öneriler getirmekte; hatta önümüzdeki yıllar için ölçülebilir hedefler ortaya koymaktadır. Ortaya konan hedefler, ancak bu günden çalışmaya başladığımız takdirde ulaşabileceğimiz kadar zordur; yani son dakikaya kadar bekleyip “süre uzatımı” isteyeceğimiz hedefler değildir.
Çevre kirliliği ile mücadele henüz ölçülemediği için tam anlamıyla zorunlu kale gelmemiştir. Depolama, taşıma, dağıtım, yani lojistik hizmeti veren kuruluşlar kendi yaptıkları işlerin çevreye olan etkilerini ölçmek ve bu ölçümleri yönetmeliklerin önereceği limitlerle karşılaştırmak, hatta limitlerin altına indirmek için iş planları yapmak zorundadır.
(daha&helliip;)
Uluslararası taşımacılık malların hızlı ve güvenilir bir şekilde sevki için gün geçtikçe gelişmeye devam ederken bu perspektiften değerlendirdiğimizde kullanılan taşıma moduyla birlikte taşıma işleminde kullanılan araç ve ekipmanlar da daha önemli hale gelmeye başlamıştır. Bir operasyona başlamadan önce yükün niteliği, teslim yeri gibi bazı faktörleri göz önünde bulundurup yaptığımız planlamayla beraber operasyon içerisinde malın taşınacağı araç ve ekipmanın seçimi de oldukça önemlidir.
Günümüzde kapıdan kapıya taşımanın (door to door) önemi gittikçe artmakta. Bununla beraber malların çıkış noktasından varış noktasına kadar tek bir araçla taşınması sadece karayolunda mümkün olabiliyor. Bu nokta da zamandan ve nakitten tasarruf edebilmek için elleçleme aşamasında fazla vakit kaybetmemek ve dolayısıyla da maliyetleri minimum tutmak gerekli. İşte Konteyner Taşımacılığı tam da bu nokta da bize fayda sağlayan bir taşıma şekli olarak karşımıza çıkıyor.
(daha&helliip;)
Futbol ve ticaret bilhassa 3 Temmuz 2011 tarihinden sonra Futbol Ekonomisi vurgusu da yapılarak yazılı ve görsel medya ve ilgili herkesin gündeminde.
Olumsuz haberlerin çok daha fazla yer alması üzerine geçen hafta içinde Futbol Federasyonu Başkanı ve aynı zaman da medya patronu Sayın Yıldırım Demirören’nin aşağıdaki beyanatı ile medyaya özeleştiride bulunarak gerçekleri görmeye davet etmiş.
Demirören, futbolun içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtarılabilmesi için bütün kesimlere görev düştüğünü belirterek özellikle medyaya seslenerek şunları dile getirdi: “Aynı zamanda bir gazete patronu olarak bende biliyorum ki, medyada sadece kötü haberler para ediyor. Ama futbolla ilgili olarak sürekli bunu yapmaktan vazgeçmeliyiz. Tam tersine futbolun güzelliklerini ön plana çıkarmak ve onları gündemde tutmak hepimizin çıkarınadır. Öteki türlüsü sürekli yapılıyor ve insanlar futboldan soğutuluyor. Bugün yaşadığımız durum budur. Biz el ele vererek futbola oları ilgiyi ve sevgiyi yeniden yukarılara çıkarmak zorundayız. Bu hepimizin çıkarınadır. En çok da medyanın yararınadır. Her gün kötülenen bir şeyi kim seyretmek, okumak ya da dinlemek ister. Bu konuda artık gerçeği görmeliyiz.”
(daha&helliip;)
Yükleyiciler, dünya ölçeğinde layner taşıyanları kadar örgütlenmiş değildir.
Kimi ülkelerde yükleyicilerin dayanışması ihracatçı/ithalatçı birlikleri kanalıyla çözümlenmektedir (Meksika, Arjantin gibi); kimi ülkelerde ticaret odaları yükleyici dayanışmasını üstlenmiştir (Senegal, Nijerya gibi); kimi ülkelerde de yükleyici dernekleri vardır (Hindistan gibi).
Ancak, bazı ülkelerde yükleyici örgütü kurulması yolunda yasal engeller bulunmaktadır (ABD, Kanada, Güney Afrika gibi).
Yükleyiciler birçok ülkede konsey şeklinde örgütlenmiştir. Bu ülkeler şunlardır:
Avustralya, Belçika, Birleşik Almanya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hindistan, Hollanda, İngiltere, İsrail, İsveç, İsviçre, İtalya, Japonya, Norveç, Yunanistan…
(daha&helliip;)
Nasıl da heyecanlıydı tüm gençler; her biri bir tarafa koşuşturuyor, her biri daha fazla ne yapabilirim, biraz daha nasıl güzelleştiririm ortamı ve konukları nasıl daha iyi ağırlarım telaşesi içerisindeydiler. Yoktu birbirlerinden bir farkları, taşıdıkları okul kimliklerinin dışında. Kimden söz ettiğimi merak ettiniz elbette; Yeni Yüzyıl Üniversitesi öğrencileri ile Kültür Üniversitesi öğrencilerinden.
İlk olarak 27 Mart Salı günü Yeni Yüzyıl Üniversitesi’ndeki Otomotiv Lojistiği konferansından bahsetmek istiyorum. Aynı zamanda benim de öğretim görevliliğini yürüttüğüm; çok sevgili lojistik ve dış ticaret bölümü öğrencilerinin, aynı adla kurdukları klüp tarafından organize edilen bu güzel etkinlikte, amaç otomotiv lojistiğini ele almak, katılanlara otomobilin üretiminin çok sayıda malzemeden oluşan bir özelliğe sahip olduğunu ve dolayısı ile lojistiğin bu sektörün can damarı olduğunu anlatabilmekti. (daha&helliip;)